Peugeot’da Nisan ayına özel çok cazip avantajlar sunuluyor. Peugeot 2008 Allure ve Active e-HDi versiyonlarında geçerli olan “Düz Vites Fiyatına Otomatik Vites” kampanyası ile dikkat çekiyor.

Peugeot 2008 Allure ve Active e-HDi versiyonlarında geçerli olan “Düz Vites Fiyatına Otomatik Vites” kampanyası ile dikkat çekiyor. Ayrıca tüm Peugeot 2008 Allure versiyonlarında 1.500TL değerinde cam tavan donanımı da hediye ediliyor. Peugeot 208 modellerinde ise 20.000 TL için 20 ay %0,79 faizli kredi imkanı ve Peugeot Partner Tepee ve Bipper Tepee modellerinde ise 20.000 TL için 20 ay %0 faizli kredi imkanı da sunuluyor.

Kompakt şehirli Crossover Peugeot 2008

Kullanımı kolay, heyecan veren ve benzersiz bir sürüş deneyimi sunan Yeni Peugeot 2008’de küçük direksiyon simidi ve göz hizasına konumlandırılan gösterge paneli dikkat çekiyor. Kampanya kapsamında, Peugeot 2008 Allure ve Active e-HDi versiyonlarında düz vites fiyatına otomatik vites seçeneği sunuluyor. Ayrıca tüm Peugeot 2008 Allure versiyonlarında 1.500TL değerinde cam tavan donanımı da hediye ediliyor.

Otomobilde Kopya Model Skandalı

10 yılda 7.5 milyar lira Ar-Ge teşviki alan otomotiv sektörü, bu sürede tek bir ana patent bile alamadı. Hatta bazı firmalar ‘yerli elektrikli oto yapıyoruz’ diyerek, çalıntı prototipler geliştirdi. Bazıları da kopya projeleri orijinal diye yutturdu

Türkiye’de milyarlarca lirayı bulan Ar-Ge teşviklerindeki suiistimal iddiaları otomotiv sektörüne kadar uzandı. Otomotiv endüstrisine 10 yılda verilen 7.5 milyar TL’lik Ar-Ge desteğinin amacına uygun olarak kullanılmadığı tespit edildi. Otomobilde yerlilik payını artırmayı hedefleyen bu teşviklerin yarısına yakını ise sektördeki 5 büyük firma tarafından kullanıldı. Ancak aradan geçen sürede Türk otomotiv endüstrisi bir ana patentli ürün dahi geliştiremedi. Teşviklerin önemli bir kısmı personel giderlerine harcanırken, hibe destekli birçok projede ise akıl almaz skandallar ortaya çıktı. Yapılan incelemelere göre, destek merkezlerinden biri olan TÜBİTAK-TEYDEB’e yurtdışında tamamlanmış projeler yeniymiş gibi sunuldu. Kopyalayapıştır mantığıyla ilerleyen projelere milyonlarca lira aktarıldı. Alınan paralar Ar-Ge yerine şirketlerin diğer giderlerine harcandı.

YENİ DİYE KANDIRDILAR 
Bazı otomotiv firmaları devletten aldığı teşvikle, bilgisayar lisans ve yazılım ithalatı dahi gerçekleştirdi. Bazıları ise devlet teşviki üzerinden yabancı tasarımcılara milyonlarca liralık ödeme yaptı. Bu sürede yerli otomobil hedefleri de adeta bir rant kapısına döndü. Hem devler hem de KOBİ’lerin bu alandaki teşvikleri suiistimal ettiği öğrenildi. Hatta Ankara ve Bursa’da faaliyet gösteren bazı şirketler Çinli bir firmaya ait elektrikli araç prototip projesini yeniymiş gibi gösterdi. Prototip üzerinde küçük oynamalar yaparak birçok şirket aynı araç tipi üzerinden 500 bin ile 4 milyon TL arasında teşvikler aldı.

PROTOTİP MEZARLIĞI 

Firmalar ‘Yerli elektrikli araç yapıyoruz’ diyerek çalıntı projeler üzerinden 3 yıl boyunca destek almayı başardı. Öte yandan yetkililerin verdiği bilgiye göre prototip teşviklerinde orijinal çalışmalar da gerçekleşti. Ancak bütün desteklerin teoride kalması sonucu Türkiye adeta prototip mezarlığına döndü.

2014’TE 1.5 MİLYAR TEŞVİK VAR
Bilim , Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2014’te de Ar-Ge teşviklerine devam edecek. Ürün ve süreç geliştirme, tasarım, faydalı model gibi Ar-Ge alanında bu yıl 1 milyar 575 milyon lira destek kullandıracak. Ar-Ge yapan firmalara 3.5 milyon liraya kadar hibe desteği verilecek.

7.5 MİLYAR LİRA DESTEKTEN SIFIR PATENT ÇIKTI
SABAH’a konuşan Ekonomi ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yetkilileri Ar-Ge desteklerinin hız kesmeden süreceğini ancak yeni dönemde patent şartlı teşviklerin ön planda olacağını söyledi. Özellikle otomotiv endüstrisinin 7.5 milyarı bulan teşvike rağmen tek bir ana patent çıkaramamasının sorgulanacağını belirten yetkililer, “Verilen desteklerin farklı alanlarda kullanıldığını raporlamış durumdayız. Sadece 3 firma TÜBİTAK-TEYDEB’den 584 milyon euro teşvik almış. Ancak bir patent dahi geliştirmemiş. Dışarıdan gelen projeleri kullanmış” ifadelerini kullandı.

AR-GE MERKEZİNDE MÜHENDİS YOK
Ar-Ge teşviklerinin öncelikli adreslerinin başında personel ödemeleri geliyor. Ar-Ge merkezi statüsü alan bir şirkette burada çalışan mühendislerin maaşları devlet tarafından karşılanıyor. Yine birçok şirketin çalışanlarını Ar-Ge elemanı gibi gösterip, maaşlarını devlete ödettiği belirlendi. Bu merkezlerde çalışan mühendislerin oranı yüzde 9’larda kaldı.

AKADEMİSYENLER DENETİM YAPMIYOR
Birçok kurum üzerinden verilen Ar-Ge ve Ür-Ge desteklerinde akademisyenler de yer alıyor. Ancak aynı zamanda projeye danışmanlık görevini de üstlenen akademisyenler denetim görevlerini tam olarak yerine getirmiyor. Bu da projedeki suiistimallerin ortaya çıkmasını engelliyor. Bazı denetçiler ise teknik bilgi eksikliğinden dolayı raporlamalarını doğru tezler üzerine gerçekleştiremiyor.

PATENT ÜRETMEYENE TEŞVİK VERİLMESİN
Ar-Ge teşviklerinin Türkiye ekonomisi için önemli olduğunu ancak doğru şekilde kullanılmadığını söyleyen Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, “Milyarlarca liralık teşvike rağmen 2013’te patent başvuruları sadece yüzde 1 arttı. Beş yıllık artış da yüzde 5 civarında. Ne yazık ki firmalar bu destekleri Ar-Ge amaçlı kullanmıyor. Teşvik alan çok sayıda proje kopya çıktı. Patenti alınmış projeler yeniymiş gibi gösteriliyor. Sistemin değişmesi gerek. Patent üretmeyene teşvik verilmesin. Ar-Ge teşvikinin ilk şartı patent olmalı. Ayrıca Patent Yasası’nın da bir an önce çıkması gerekiyor” dedi.

Peugeot, 607’den sonra lüks sınıfta yoktu. Aslında bakarsanız, bu onun için büyük bir kayıp da olmadı. Çünkü “Bana lüks bir model veeeerrrrr!” diyen değil de, daha lüks donanımlar ve daha fiyakalı tasarım isteyenler çoktu. Aslan Peugeot da, kükreyip, bunu yapmaya karar verdi. Eksikliğini hissettiği herşeyi, 508’i güncellerken ona verdi.
Öncelikle tasarımını yeniledi. Yeni marka kimliğinin “miladı” olarak gördüğü SR1 konseptinden esinlendi. Radyatör ızgarasını ondan aldı. Ardından, “üçlü” ve elması andıran farlar koydu. Farların altına, bumerangı andıran LED gündüz farı ekledi. Bunlar da, 508’in havasını değiştirmiş. Aracın genel hatları bozulmazken, arka stop lambaları da değişmiş. Özellikle yandıklarında, markanın logosundaki “aslan”ın “pençe attığı” belli oluyor. Bammmm! İşte bir hoş unsur daha… Arka bagaj kapağının üzerinde duran ince spoiler da, hafiften bir sportiflik havası katmış.

Arka kapısı davetkâr
508’in iç mekanıysa, aslında önceki haline bu denli değişmemiş gibi görünüyor. Zaten “Değişmesi gereken neler vardı?” diye sormak gerek önce.
Bununla birlikte Peugeot, 508’in iç mekan farklılıklarını detaylara gizlenmiş. Orta konsola dokunmatik seçeneği de olan bir ekran yerleştirmiş. navigasyon, klima ve radyo buradan kontrol edilebiliyor. Eşya koymak için “kapaklı bir cep” daha yaratılmış. Otomobilin için hayli sessizleşmiş, üstelik dizel olmasına.
508’in göstergelerinden hala çok hoşlandığımı söyleyebilirim, çünkü ben aynı zamanda önümde “dijital olmayan”, fazlaca gösterge görmekten keyif alıyorum. Benim seçimim tabii… Hız göstergesi ve devir saati arasına hararet, benzin ve yağ ısısı göstergeleri bir sıra halinde dizili duruyor. Kafayı kaldırınca da “Head-up Display” denilen arkadaşla göz göze geliyorsunuz. Bence olmuş.
1.6 lt dizel motor ve 6 ileri otomatikleştirilmiş vites kutusuyla satılan 508’in arka koltuğunda oturmak da hayli zevkli. Zira geniş, konforlu ve açık renk döşemeyle alırsanız, ferah da… 1.6 lt motor ise 120 HP ve 7 litre cevarında tüketimle hayli iyi. 93 bin TL’den başlayan fiyatıyla ve Şerit İhlali Uyarısı gibi teknolojik donanımlarıyla rahat, üst sınıf havası taşıyan, güzel duran ve sessiz giden bir otomobil olmuş.

508-arka

Peugeot’nun Dakar Rallisi’ne son katılımının üzerinden 25 yıl geçmişti. Kıta ve ekipler değişmiş olsa da, bu yarış insanlar ve makineler için olağanüstü bir macera ve son derece zorlu bir sınav oluşturmaya devam ediyor. İlk kez Bolivya’da Uyuni Salar (tuz gölünde) göz kamaştıran bir start ile başlayan Dakar 2015 Rallisi her türlü zeminde ve bazen de korkunç hava koşullarında gerçek bir zorluk konsantresi oldu. Toplam 17 zafere imza atmış olan yakın işbirliği ve dayanışma halindeki üç ikili Stéphane Peterhansel/Jean-Paul Cottret, Cyril Despres/Gilles Picard ve Carlos Sainz/Lucas Cruz, mücadeleci ruhlarıyla bu sınavdan da yüzlerinin akıyla çıktılar. Zihinler şimdiden 2016’ya döndü bile…

Peugeot Sport Direktörü Bruno Famin: « Bu ilk Dakar Rallimizin bilançosu kaçınılmaz olarak bazı olumsuzluklara sahne olacaktı. Ekip olarak nihai hedefimizi dikkate aldığımızda, elbette sıralamadaki yerimizle yetinemeyiz. 

Fakat gerçekleştirilecek hedefin güçlüğünü biliyoruz ve bu ilk yarışımızın ana hedefi deneyim kazanmaktı. Buenos Aires’te üç PEUGEOT 2008 DKR’den ikisinin büyük sıkıntı yaşamadan finiş görmesiyle, bu hedefe ulaştığımızı söyleyebilirim. Teknik, sportif, lojistik, bütün alanlarda pek çok şey öğrendik. Projenin devamı için bu nokta temel önem arz ediyor. 

Bunu başarmak için, pilotlarımız ve co-pilotlarımız ile bütün teknik ekip gerçekten istisnai bir iş gerçekleştirdiler. Hazırlığımız sırasında, özellikle güvenilirlik üzerine yoğunlaştık. Çalışmalarımız semeresini verdi. Performans yönünden, her ne kadar PEUGEOT 2008 DKR iki veya üç kez etap birinciliği için mücadele ederek belli bir potansiyel gösterdiyse de, nihai zafere ulaşma iddiasında bulunmak için henüz istenen düzeyde değil. Tabii ki geliştirme fikirlerimiz var. Çalışmalara şimdiden başladık. 2015 deneyimimize bağlı olarak şimdi yol haritamızı belirleyeceğiz. Dakar 2016 bizim için şimdiden başladı, ilk değerlendirme ve bilgilendirme toplantısını bu hafta yapıyoruz ! »

Kış mevsiminin olumsuz yol şartlarında yıpranan otomobilinizi, yaz boyunca sorunsuz kullanmak istiyorsanız, yazın kendini hissettirmeye başladığı şu günlerde tepeden tırnağa bir bakım yaptırılmalıdır. Bu hayati bir önem de taşımaktadır. Bunun yanında yazın sıcağı, tozu, dur-kalklı trafiği aracınızı belirli ölçülerde mutlaka etkileyecektir.

Klima (Air Conditioning), normal koşullarda sorun çıkarmayan bir sistem sıcak havada çalışmayabilir. Sistemi kalifiye bir teknisyene kontrol ettiriniz. Çünkü bu sisteme yazın çok ihtiyacınız olacak. Bu sene yaz biraz daha sert geçecek gibi görünüyor.

Soğutma sistemi; yaz seyahatlerinin başta gelen sorunu motorun hararet yapmasıdır. Soğutma sistemi iki yılda bir tamamen boşaltılıp yıkanarak tekrar doldurulmalıdır. Soğutma sıvısının seviyesi, durumu ve konsantrasyonunu kontrol ediniz ve eksilmişse ilave ediniz (genellikle 50/50 antifriz/su karışımı önerilmektedir). Motor tamamen soğumadan radyatör kapağını açmayınız! Kayışların, kelepçelerin ve hortumların sıkılık ve durumlarını kontrol ediniz veya ettiriniz.

Motor yağı ve yağ filtresini katalogda ya da kullanıcı el kitabında belirtilen sürelerde değiştiriniz. Aracın kullanıcı el kitabı yoksa değişim aralığını marka yetkili servislerinden yada satış sonrası hizmetlerden öğrenebilirsiniz. Değişim tarihi yakınsa, değişimi seyahat öncesinde yapınız. Aracınız römork çekiyor, bagaj yükünüz biraz abartılı veya seyahatiniz uzun ise yağ değişim süresini kısaltabilirsiniz.

Motor performansı için, hava ve yakıt filtrelerini katalogda belirtilen sürelerde (tozlu koşullarda daha da kısa sürelerde) değiştiriniz. Motorun zor ilk hareketi, bozuk rölanti ve avans ayarı, düşük güç gibi sürüş problemleri varsa iyi bir serviste ayarlattırınız.

Cam silecekleri, yaz seyahatlerinde de lazımdır. Yağmurlu, çamurlu yollarda araç kullanmanız da gerekebilir. İyi silmeyen silecekler görüşünüzü bozarak gözünüzün yorulmasına ve güvenli sürüşünüzün de tehlikeye girmesine sebep olabilir. Aşınmış, sertleşmiş sileceklerinizi değiştiriniz. Ayrıca yanınıza yeterli miktarda cam silecek sıvısı almayı da ihmal etmeyiniz.

Eski lastiklerle yola çıkmayınız. Aracınızda kış lastikleri takılı ise yaz ya da dört mevsim lastikleri ile değiştiriniz. Yedek lastiğinizi de kontrol ederek iyi ve hazır durumda olmasını sağlayınız. Lastik basınçlarını ayda bir kontrol ediniz. Aracınızın kullanıcı el kitabında belirtilen periyotlarda lastikleri rotasyona tabii tutunuz. Şayet kullanıcı el kitabı yoksa rotasyonu 8.000 ile 10.000 km’de bir yapınız. Lastiklerin değişim tarihi yakınsa, değişimi seyahat öncesinde yapınız. Rahat ve güvenli bir yolculuk için lastiklerin balansını da unutmayınız.

Frenleme sistemi, çok geniş bir sürüş aralığında frenleme performansı sağlaması için tasarlanmıştır. Yeni nesil araçların bir çoğunda kullanılan diskli fren balatalarında, balatalar yenilenecek noktaya gelene kadar aşındığında tiz bir şekilde ötme sesi çıkartan entegre aşınma göstergeleri bulunmaktadır. Seyir esnasında bu sesi duyarsanız, fren balatalarını kontrol ettirin ve derhal bir yetkili servis tarafından değiştirilmesini sağlayın. Frenleri gürültü ve durma mesafesi açısından daima kontrol ediniz.

Aküler yılın herhangi bir döneminde arızalanabilir. Uzun yola çıkmadan önce akünüzü kontrol ediniz./ettiriniz. Sizin yapabilecekleriniz, kutup başları ve kablo başlarını tel fırça ile fırçalamak, tüm yüzeyleri temizlemek, bağlantıları sıkmak olabilir. Bakım gerektiren akülerde akünün içerisindeki sıvı seviyesini kontrol edebilir, eksikse saf su ekleyebilirsiniz. Bu az bakım gerektiren akülerde uygulanmaz. Bu konuda şu uyarıyı yapmayı kendime bir vazife addediyorum. Akü sıvısı asitlidir. Cildinize ve üzerinize sıçramamasına özen gösterin. Sıçraması halinde ilgili bölgeyi, derhal bol su ile yıkayın. Akü yüzeyindeki artıklara dokunmayın, akü ile çalışırken gözlük ve lastik eldiven giyin.

Aracınızın tüm aydınlatma sistemini kontrol ediniz. Kir ve böcek artıklarını ıslak bir bezle temizleyiniz. Acil durumlara yönelik olarak; aracınızda küçük bir tamir çantası, ilk yardım çantası, seyyar lamba, yedek ampul ve fener ile mümkünse bir cep telefonu ve pilli radyo bulundurunuz. Ayrıca krikonun iyi durumda olduğundan emin olunuz.

Özetle; lastikler uzun yollarda hayati önem taşımaktadır. Kış lastikleri mutlaka çıkarılmalıdır. Kış şartlarında kullanılan otomobillerin yaz bakımı çerçevesinde özellikle ön takımlarının kontrol ettirilmesi çok önemli. Kış şartlarında yolların deforme olması ve otomobillerin sık sık çukurlara girmesi sebebiyle süspansiyon ve amortisörlerde arızalar oluşabilmektedir. Aksın genel bakımının yapılması ve rot-balans ayarının kontrolü gerekebilir. Ön takımların dışında fren bakımının da ihmale gelmeyeceğini unutmamak lazım. Balataların bakımının yapılması, gerekiyorsa değiştirilmesi, araçtaki tüm sıvı seviyelerinin -motor yağı, radyatör suyu/sıvısı, klima sıvısı, fren hidroliği, kavrama hidroliği, direksiyon dişli yağı, vites ve diferansiyel yağları- kontrol edilmesi gerekir. Bujilerin temizlenmesi, akünün kontrolü, hava filtresinin bakımı, polen filtresi, benzin filtresi, elektrikli fanın devreye girme derecesi ve kayışlar kontrol ettirilmelidir. Silecek lastiklerinin kontrolü, klima ve havalandırma sisteminin bakımı ve far ampulleri kontrol edilmelidir. Devir daim pompası ve onunla ilgili hortumlar eskimişse değiştirilmeli ve kelepçeler yenilenmelidir. Aracınız karbüratörlü ise, karbüratör ayarları gözden geçirilmelidir.

Şunu unutmamak gerekir ki en iyi bakım kılavuzu, aracınızın kullanıcı el kitabında ve katalogunda belirtilen görüş, öneri ve uyarılardır. Kitabı ve katalogu okuyarak, üreticinin önerilerine ve servis takvimine uyunuz. Şayet aracınızın kullanıcı el kitabı yoksa aracınızın üreticisinin satış sonrası hizmetler müdürlüğünü arayarak bu bilgileri edinebilirsiniz ya da bir kitap talep edebilirsiniz. Buradaki açıklamalar araçlara yönelik özel değil genel açıklamaları içermektedir. Aracınızı kazalardan uzak ve trafik güvenliğinden ödün vermeden kullanmanız dileğiyle.

Oto Bakım Önerileri

 

  • Otomobilinizi doğru şampuan ve bol su ile yıkayın.
  • Yıkama bir kova su ve fırça ile olmamalı. Bunun yerine bol su ve sünger tercih edin.
  • Kokpit için silikon içeren sprey parlatıcılardan kaçının. Bu spreyler kokpit yüzeyinin çatlamasına ve parlak yapısı ile oluşturduğu yansıma yüzünden sürüş güvenliğinin bozulmasına neden olur.
  • Mutlaka sileceklerinizi yaz aylarında lastik koruyucular kullanarak besleyin. Çünkü güneş tüm lastik yüzeylerde olduğu gibi sileceği de bozar.
  • Lastikler için de aynı şey geçerlidir ve koruyucu maddeler kullanılmalıdır.
  • Yaz aylarında otomobilinizi ağaçların altına park etmeyin. Bunun iki zararı var. Birincisi ağaçlardan dökülen yaprakları ve reçinelerin boyaya zarar vermesi. İkincisi ise ağaçtaki kuşların pislikleri. Kuş pisliği kimyasal madde bakımından oto boyası için en zararlı maddelerden biridir.
  • Yaz aylarında da silecek suyunu katkılı tercih edin. Cama yapışan böcekler kurur, silecek ve cama zarar verir. Suyunuz katkı maddeli olduğunda çözülme kolaylaşır.
  • Yıkama tabancasını boyaya zarar vermemesi için en az 25-30 cm uzaklıkta tutturun.
  • Halı paspasları su ile yıkamayın. Nemli fırça ile fırçalayıp süpürge ile süpürün. Islak paspaslar otomobilin içinde nem yapar.
  • Bagajda kancalı lastiklerle taşıma yapın. Böylece sıvı maddeler dökülmez ve malzemeler sağa sola çarparak boyayı bozmaz.
  • Motor yıkatırken mazot kullanmayın. Mazot motorla ilgili boru ve malzemeye zarar verir.
  • Antifrizi yazın da kullanın. Böylece kaynama noktasının daha yükseğe çıkmasını sağlayın.
  • Kış aylarında yollar tuzlandığı için yaz başında otomobilin altını mutlaka sabunlu su ile yıkatın.
  • Branda kullanmayın. Çünkü branda otomobilin bir çok materyalinde bulunan nemi açığa çıkartır ve paslanmalara neden olur. Ayrıca branda içinde kalan tozlar çizilmelere yol açar.